Üsküdar’da, Hakimiyeti Miliye Caddesi, Balaban Caddesi ve İmam Nasır Sokak’ın arasında Valide-i Cedid Cami Külliyesi içerisinde bulunan Valide-i Cedid Cami, 1708-1711 yıllarında Sultan IV. Mehmed’in eşi, Sultan III. Ahmed’in annesi Emetullah Râbia Gülnûş Sultan tarafından yaptırılmıştır. Mimarı Kayserili Mehmed Ağa’dır.
Cami ve revaklı avlusu, oldukça büyük dış avlunun ortasındadır. Zeminden yükseltilmiş olan caminin revaklı avlusuna, eşiğine 9-10 basamaklı merdivenlerle çıkılan, üzerleri sivri alınlıklı üç kapıdan girilmektedir. Alınlıklarında Hezarfen Mehmed Efendi’nin hattı ile yazılmış ayetler bulunmaktadır. Küçük kubbelerle örtülü revaklarla kuşatılan avlunun merkezinde yer alan şadırvan sekizgen planlıdır. Şadırvanın köşeleri sütunlarla, yüzleri ise itinalı bir işçilik gösteren taş süslemelerle değerlendirilmiştir. Üst kısımda dolanan, manzum metni Osmanzâde Ahmed Tâib Efendi’ye ait kitabeden şadırvanın 1711 yılında tamamlandığı anlaşılmaktadır.
Caminin dış kurgusu, piramidal görünümlü klasik dönem örneklerinden farklı şekilde kademeler halinde yükselen dikey bir gelişim gösterir. Dış kütlede dikkati çeken en önemli ayrıntılar ise türünün ilk örneklerinden sayılan kuş evleridir. Oldukça zarif tasarlanmış bu detaylar Osmanlı’daki hayvan sevgisinin güzel örneklerindendir.
Camiye girişi sağlayan yüksek taçkapısı, mermer taş işçiliğinin ihtişamlı bir örneğidir. Kapının üst kısmında Tâib Ahmed Efendi’nin yazmış olduğu, 12 satır halinde ve her satırda dört mısra olmak üzere kırk sekiz mısralı 1122 (1710) tarihli kitabe bulunmaktadır. Taçkapının önündeki, son cemaat yeri, diğer avlu kanatlarına göre daha derin, büyük ve yüksek tutulmuş olup, ortası ve iki yanı aynalı çapraz tonoz, araları da birer kubbe olmak üzere, beş gözlü olarak düzenlenmiştir. Dört mermer sütunun taşıdığı son cemaat yerinde iki mihrap, alt ve üstte dörder pencere bulunur. Ayrıca burada kesme taş konsollar üzerine oturtulmuş bir mükebbire vardır. Son cemaat yerinin uçlarında bulunan tamamı muntazam kesme taştan yapılan 56 metre yüksekliğinde klasik tarzdaki iki şerefeli iki minaresi vardır. Caminin taçkapısından başka doğuda ve batıda birer giriş kapısı daha bulunmaktadır.
Caminin harim kısmı kareye yakın plana sahiptir. Sekizgen kurgulu taşıyıcı sistemle iri fil ayakların taşıdığı kemerlere oturtulan merkezi kubbenin dört köşesinde, çeyrek kubbeler yer alır. Bu düzenlemenin iki yanı, ortalarda birer aynalı çapraz tonoz, köşelerde de dört küçük kubbe ile derinleştirilmiş olup ağırlıklar doğu ve batıdaki dört serbest paye ile kuzey ve kıble yönünde de dört duvar payesine oturtulmuştur. Üç yanı dolanan iç mahfillere, taçkapıdan girildikten sonra iki yanda yer alan payeler içindeki birer merdivenle çıkılmaktadır. Klasik üslupta bir minbere sahip olan caminin mermer mihrabı abidevi bir örnektir. Kubbe eteğinde dolanan mukarnaslı friz dikkati çeken bir başka süsleme unsurudur. Harimde en dikkat çekici süslemeler ise, mihrabın sol tarafında yer alan konsollar üzerine oturan bir balkon şeklinde tasarlanmış hünkar mahfilinde görülür. Mahfil buradan bir kapı ile hünkar kasrına bağlanır.
Birçok tamirle günümüze kadar ulaşan bu cami; Yeni Valide Cami ve Gülnuş Valide Sultan Cami olarak da bilinmektedir.
Resimler
Eski Resimler
Video
Harita